GİR
Kayıt
Yardım
DAHA FAZLA OYUN
icon of legally
Casino pay by phone bill

“Yemek cambul cumbuldu ama lezzetli olmuştu.” Can atmak: Çok istemek, çok arzulamak. “Babası ile parka gitmek için can atıyor.” Dağa kaldırmak: Herhangi bir sebepten ötürü birini zorla dağa veya ıssız bir yere götürüp orada alıkoymak. “Eşkıyalar, karakol komutanının oğlunu dağa kaldırmışlar; ne istedikleri henüz belli değil.” Haber devam ediyor. Haber devam ediyor. Dağdan gelip bağdakini kovmak: Daha sonradan geldiği bir yere ya da karıştığı bir işte eskiden beri bulunan bir kişinin yerini almaya çalışmak.“Şu densize bak hele, dağdan gelip bağdakini kovuyor!” Eceli gelmek: Ölmek, sonu gelmek, yok oluş vakti gelmek.“Herkesin eceli gelecek ve bu dünyadan göçecek.” Eciş bücüş: Çarpuk çurpuk, eğri büğrü, düzgün yanı olmayan, çirkin bir biçim almış bulunan.“Eciş bücüş bir yazıyla karşılaşınca şaşırdı.” Falso vermek: Açık vermek veya kusurlu bir durumu olmak, kusuru açığa çıkmak. “Eninde sonunda bir falso verir demedim mi?” Haberin devamı. …

Daha fazla »
icon of safe
Drückglück casino bonus

Bu site, güvenli ödeme seçenekleri sunar ve kullanıcı bilgilerini korumak için güçlü güvenlik önlemleri kullanır. Ayrıca, en iyi bonanza satıcılarından oluşan bir ağa sahiptir ve kullanıcılara birçok farklı ürün seçeneği sunar. Bonanza sitesi, kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun ürünlere kolayca erişmelerini sağlar ve online alışveriş konusunda müşteri desteği sunar. 3365 TL %100. Sweet Bonanza Sitelerinde Mobil Uyumlu Oyunlar. 347 metre uzunluğunda olan ve 170 bin ton ağırlığa sahip olan gemi Royal Caribbean Cruise firmasına ait. 4905 yolcuyu aynı anda ağırlayabilen gemide her biri 4,694 beygir motor gücüne sahip 4 pruva iticisi bulunuyor. 18 kattan oluşuyor ve tam 1 6 adet misafir asansörü ile hizmet veriyor. …

Daha fazla »
icon of profit
Uk casino table games

Haberin devamı. Habbeyi kubbe yapmak: Önemsiz, küçük bir şeyi büyütüp mesele çıkarmak.“Söyle ona, habbeyi kubbe yapıp durmasın, ne olmuş çocuk biraz geç kalmış da!” Ha bire: Durmadan, arka arkaya, sürekli olarak, ara vermeden.“Tarlada bir adam ha bire çalışıyordu.” Isıtıp ısıtıp önüne koymak: Daha önce meydana gelmiş bir olayı ya da bir işi bir düşünceyi yeniden, sık sık tekrarlamak. “Yıllar önce yaşanmış olayları neden ısıtıp ısıtıp önüme koyuyorsun anlamıyorum.” Iskartaya çıkarmak: İşi yaramaz, değersiz bularak bir yana atmak. “Beni hiç kimse ıskartaya çıkaramaz.” İcabına bakmak: 1. Gereğini yerine getirmek. 2. Yok etmek, ortadan kaldırmak. …

Daha fazla »